Kelime kelimesinin kökü nedir?
Etimoloji. Kelime kelimesi, “söylenen, söz” anlamına gelen Arapça كلمة (kalima(t)) kelimesinden ödünç alınmıştır. Arapça kelime, aynı dilde faˁila(t) ölçüsünde de görülen كَلَمَ (kalama) “dedi” fiilinin bir türevidir.
Sağlık kelimesinin kökü nedir?
Türkçe-Türkçe saġ kelimesinden, Türkçe-Türkçe +lIk ekiyle türemiştir.
Bulaşıcı kelimesinin kökü nedir?
Bulaşma – Nişanyan Sözlük. Eski Türkçe bulġa- “karıştırmak, karıştırmak” fiilinden ve Türkçe-Türkçe +Iş- ekinden türemiştir.
Örnek kelimesinin kökü nedir?
Örnek kelimesinin aslı orinak’tır ve Orta Farsça’da Ermenice aracılığıyla Türkçe’ye gelmiştir. Yapısı ve kullanımı, örneğin Ermenice’deki ornagın ile aynıdır. Bu bakımdan, bir örnek olarak değil, bir örnek olarak söylenmeli ve yazılmalıdır.
Kelimenin kökü nasıl bulunur?
Dilbilgisinde kök, bir sözcüğün önek ve sonekleri çıkarıldıktan sonra geriye kalan anlamlı kısmıdır.
Kök nasıl ayrılır?
Türkçede kökler dört kategoriye ayrılır: isim, fiil, sesteş ve ortak kök. Çekim ekleri kelimenin anlamını değiştirmez. Türev ekleri kelimenin sonuna eklenerek kelimenin anlamını tamamen değiştirir.
Kalp kelimesinin kökü nedir?
“Kalp” kelimesinin Türkçe karşılığı “yürek”tir. Arapça “kalb قلب” kelimesinden ödünç alınmış bir kelimedir ve bu kelime ḳlb kökünden gelir. Bu kelime, aynı anlama gelen Akadca kablu kelimesiyle ilişkilidir.
Eczane kelimesinin kökü nedir?
Türk Dil Kurumu sözlüğünde eczane, ilaçların üretildiği ve satıldığı yer olarak tanımlanmaktadır. Eczane kelimesi, Arapça “eczane” ve Farsça “ev” kelimelerinin birleşiminden türemiş ve zamanla evrilerek “eczane” olarak kısaltılmıştır.
İlişki kökü nedir?
Kelimenin “ilişki, bağ kurmak” anlamına gelen il- fiilinden geldiği açıktır. giriş yoluyla türetildiğini gösterir.
Gözlükçü kökü nedir?
Örneğin, göz, gözlem, gözlük, gözlemci, gözlükler, gözlükçü, gözlükçüler, göre, tavırlar, kaba kelimelerinin varsayımsal *kök- kökünden türediği varsayılabilir.
Sarımsak kelimesinin kökü nedir?
Etimoloji ve yazılışı Bitki için Türk dillerinin çoğunda benzer sözcüklerin kullanılması, bitkinin Ana Türkçedeki *sarïmsak kökünden geliştiğini düşündürmektedir.
Türk kelimesinin kökü nedir?
Türk kelimesi ilk kez Gök-Türk yazıtlarında ulusal kaynaklarda karşımıza çıkmaktadır. Bu kelimenin Türkçe törü-mek / türe-mek fiiliyle bağlantısı ortaya çıkarılmıştır. Türk ismi fiilin kökü olan “törü” kelimesinden türemiştir. Bu kelime Törük = Türük = Türk’e dönüşmüştür.
Kent hangi dilde?
Soğdca kökenli kent (“kend”) ve aslı Farsça olan city sözcükleri Türkçede aynı anlamda kullanılmaktadır.
Telefon kelimesinin kökü nedir?
Telefon kelimesi eski Yunanca telos “uzak” ve phone “ses” kelimelerinin birleşiminden gelir. Fransızca telefon kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Yağmur kökü nedir?
Eski Türkçe yaġmur “yağmur” kelimesinden türemiştir. Bu kelime Eski Türkçe fiil yaġ-‘dan Eski Türkçe eki +mUr ile türemiştir. Daha fazla bilgi için, bkz. oil. Fiili aktif bir fiil yapan arkaik ek +mIr, “yağmur”, “kömür”, “yumurta” ve belki de “çamur” kelimelerinde görülür.
Kelime kök müdür?
Bir kelime, bir anlamı veya dilbilgisi işlevi olan ve tek başına kullanılan bir ses veya ses grubudur. Biçim yapısı açısından, kelimeler kök ve ek içerir. Kök kelime yapısının ana morfemindir. Ekler, köklere eklenen morfeminlerdir.
Kelimenin kökeni ne demek?
Bir sözcüğün en eski orijinal biçimi “Etymon” (τὸ ἔτυμον) (Türkçe telaffuzunda Etimon) olarak adlandırılır. Türkçede etimoloji terimi yalnızca bir bilim dalının (“etimoloji”) tanımına değil, aynı zamanda bir sözcüğün kökeni hakkındaki bilgilere de atıfta bulunur ve bu bağlamda “limoloji” anlamına da gelir.
Kelime nedir örnek?
Yarın “onlarla” sinemaya gidiyoruz. Kelimeler ayrıca bağlaçlar, edatlar, belirli nesneler ve tamamlayıcıları da içerir. En küçük birimi bir harf olan tüm ses gruplarına kelime denir.
Türkçede kelime kökü değişir mi?
Bir sözcüğün parçalanamayan en küçük anlamlı parçasına kök denir. Kök, sözcüğün anlamlı yapı taşıdır; kök ses bile atlanırsa anlamı bozulur. Kökler, daha önceden var olan ve daha sonra yaratılamayan dilsel birimlerdir; kökler tekrar yaratılamaz (Ergin, ibid.: 204).